29.10.09

"CURSED, THE BLACK MAGIC NIGHT" A.K.A. KUNG FU FROM BEYOND THE GRAVE

“Cursed, The Black Magic Night” bazlı bir ‘cevher’le yeniden merhaba. Daha önce 1981 tarihli bir Billy Chong filmi olan "Kung Fu Zombie" ile renklendirdiğim bloğu, bu defa üç aşağı beş yukarı aynı temayı işleyen, aynı Billy Chong’lu bir başka film, “Kung Fu From Beyond The Grave” ile şenlendirmek istiyorum.

Bilmem ne takviminin yedinci ayında ruhlar meydane(doğru yazdım) çıkmakta, her türlü doğa üstü olay vuku bulmaktadır. Gecelerden bir gece Chun Sing, evinin bahçesinde kung fu antrenmanı yapmakta iken bahçe kapısından süzülerek giren bir ruha tekme çakar. Süzülmesine rağmen, tekmeyi bir güzel yeme başarısını gösteren ruh, Chun Sing’e “Ne cellalleniyon oğlum. Ben senin babanım” der. “Babam, babacım” gözyaşlarını dökmeden hemen evvel Chun Sing’in ilk sorusu doğal olarak “Nasıl yani?” olur. Ruh, “Beni, Kam Tai Fu öldürdü. Kemiklerimi bul, Kam Tai Fu’dan da intikamımı alıver ha benim cici oğlum” diyerek ortadan kaybolur. Bunun üzerine Chun Sing, Kam Tai Fu ‘yu bulmak üzere yola çıkar.


Klasik, 'intikamım pis olacak hülayn' sahnesi

Bu esnada ormanın derinliklerinde iki kişi kavga etmektedir. Kalleşlik yapan kötü adam, ki ilerleyen dakikalarda kendisinin büyücü olduğunu öğreneceğiz, rakibini, ters istikametten kafa atmak suretiyle kör ettikten (!) hemen sonra, adamı oracıkta öldürür. Büyücünün istediği rakibindeki kara büyü kitabıdır. Amma velâkin cesedin üzerini arayıp taramasına rağmen kitabı bulamaz ve yola koyulup ortamdan uzaklaşır. İki saniye farkla büyücüyü kaçıran Chun Sing, ölen adamın kılıcını kurcalarken, kılıcın tutma yerinde kara büyü kitabını bulur. Ama ölü soyucu olmadığından (henüz), kitapla birlikte adamı oracığa gömer.

Büyücü, Kam Tai Fu’nun yanında çalışmakta, efendisini yenilmez kılmak için çeşitli büyü denemeleri yapmaktadır. Bunlardan biri de orgazm anında öldürülen genç çiftlerin kalplerini çıkarıp, kanlarıyla Kam Tai Fu’nun suratına tükürmekten ibarettir. Bir nevi üfürükçü vaziyetinde iş gören Kam Tai Fu, sanırım filmde en çok tuttuğum karakterdir. Öldürülen genç çift, o gece için Chun Sing’in konakladığı handa bulunmaktadırlar ve olaya kısa süre sonra cinayetleri araştıran devlet ajanı olduğunu öğreneceğimiz gizemli bir yabancı da katılır. Ajan da bulduğu her fırsatta Chun Sing’i koruyacaktır.



Yarabbi şükür!

Chun Sing, kısa süre içinde Kam Tai Fu’nun evini bulur. “Sen babamı öldürdün. Senden intikamımı alacağım ama önce kemiklerini bulmalıyım” der. Bu duruma kıçıyla gülen Kam Tai Fu, “Anca gidersin” (ay ne ayıp), bazlı karşılığıyla adamlarını Chun Sing’in üzerine salar. Güzel dövüşmesine rağmen, sayıca üstün olan düşmanlarının elinden ajan tarafından kurtarılarak şu anlattığım yere kadar, tükürme sahnesi hariç, alelade bir film izlediğim kanısını veren film, 180 derecelik dönüşünü yapar.
Kara büyü (!)

Kam Tai Fu’nun adamı olmasının yanısıra, büyücü olduğunu da sonradan anlayan Chun Sing, kısa süre önce, büyü kitabıyla birlikte gömdüğü adamı hatırlar. Olay mahalline geri dönerek kitabı topraktan çıkarır ve kasabanın mezarlığında (ki aslında levazımatçı gibi bir yer) büyü yapma talimlerine başlar. İşte o an, “O ne lan, sinyal sesi mi?” dememe kalmadan, tabutun birinin içinden dışarı doğru bir anten uzanır.
Tabutların her birinden bir ses çıkmakta, aralarında kendilerini kimin çağırdığını tartışmaktadırlar. Sonunda hepsi tabutlarından çıkarak, Chun Sing’in önüne dikilir ve ona babasının intikamını alması için yardım edeceklerini söylerler.
Ve işte ikinci dumur anım ki bu hepsine onbin basar. Zombi-hayaletleriyle birlikte Kam Tai Fu’nun evini basan Chun Sing, büyücüye nanik yaptığı sırada, büyücü önce parlak peleriniyle hayaletleri paralar, ardından pabuç dilli yin-yang iblislerini üzerlerine salar.
Daha bitmedi. Buna karşılık belindeki kara büyü kitabını ortaya çıkaran Chun Sing, bu iki pabuç dilliyi ışıtmak suretiyle kızartır.
Buna sinirlenen büyücü de bir tomar para çıkararak ‘içinden civciv çıkacak kuş çıkacak’ misali, sıkı durun, batılı bir vampir çıkarır. Ayıp olmasın da, bu esnada ağzımdan ufak bir küfür kaçtı valla. ’Geliyorum’ diye çığırarak ortama dalan vampir hakkında daha fazla şey söylemeye dilim varmıyor. Gerisine fotolardan bakın bence. Ne desem aciz kalıyorum.
Kara büyü kitabına tepki vermeyen vampir, kendisine tutulan 2 tahta parçasından o an yapılan haçın tek parçasını eline alarak nanik yapmasına rağmen, sarımsağa karşı biçare kalarak kayıplara karışır (tek dileğim filmin sonuna kadar onu bir kere daha görebilmektir). Bir sonuca varamayan her iki taraf sonunda dağılır.



Şişt! Sen Bakma

Büyücü, büyülerine devam ederken, Chun Sing de babasının cesedini, ‘Toplu Mezar Yeri’ diye bilinen bir yerde bulmayı başarır. Klasik, topraktan fırlayan ellerle dolu bu alanda yalnızca sekiz parmağı olduğunu hatırladığı babasını bulmak oldukça kolay olmuştur aslında. Arama-bulma faaliyetleri esnasında hayaletlerin kung fusunu ya da hayalet kovalamacasını izlemek de cabası.

Bu kaç?

Sonuç olarak, cinayeti çözmeye çalışan ajan ve babasının kemiklerini bularak bir araya getiren Chun Sing’in intikamı, Kam Tai Fu’nun üzerinde toplanarak seyirciyi finale kadar getirmeyi başarıyor. Herşeye rağmen finalin yeteri kadar tatmin edici olmadığını itiraf etmeliyim. Ama vampirli sahne herşeyi avutuyor, söyleyeyim. Falan filan...


BONUS: Göbeğiniz ya da gıdınız var ama eritmekte zorlanıyor musunuz? Hergün büyücüyle bu hareketleri tekrarlayın ne göbeğiniz kalsın ne başka şey!

YIN JI/ KUNG FU FROM BEYOND THE GRAVE (1982)
Y: Zhao Li (8 filmlik bir filmografiye sahip. Kan mı çekiyor nedir?)
O: Billy Chong (Chun Sing), Lo Lieh (Kam Tai Fu), Sai Aan Dai (Büyücü)

5 yorum:

Tuğba dedi ki...

Unuttum yazmayı. Dvd kapağında yönetmen, büyük aşkım a.k.a. Godfrey Ho görünüyor ama ne alaka bilmiyorum. Ho'nun 1981'de bu kadar akıcı bir senaryoyla film çekmesi pek mümkün görünmüyor da :D

Goddess Artemis dedi ki...

Gördüğüm kadarıyla Chun Sing şaşı, iyi ihtimalle şehlâ (babasının parmaklarını sayarkenki bakışından bu kanıya vardım).

Orgazm anında öldürülen genç çiftlerin kalplerini çıkarıp, kanlarıyla büyü yapmak ilginç bir fikirmiş. Denenebilir...

Ayrıca, Kam Tai Fu'nun yancısı olan Büyücü Ortadoğu kökenli olmalı. Resmen göbek atıp, gerdan kırıyor. Bir kalça sallaması eksik ama öğrenilmeyecek şey değil! :-p

Tuğba dedi ki...

Gaddesu,
öldürdün beni gülmekten bu yorumunla. Telefonla konuşurken açtım yorumu, anneme evet demem gerekirken hayır, hayır demem gerekirken evet dedim. Sonra da koptum. Kadın da şaşırdı :D

Chun Sing'de var bir tuhaflık güzel yakalamışsın. Ne biçim yazı yazıyorsam bir kung fu filminin en güzel yerini atlamışım, dövüş koreografını yazmamışım. Eh o kadar kıvırtmasından anlaşılması lazım aslında. O işi kıvıran san'atçı kişilik büyücüden başkası değil :-)

Büyü işine gelirsek, bence tehlikeli biraz tam o anda yaklamak. Zİra kim rol yapıyor kim yapmıyor nerden anlayacağız? Sonra bi de tutturamazsak maazallah büyü tersine döner :D

ShadoW dedi ki...

Ben hep şeyi merak edip durmuşumdur, nedir bu uzakdoğu sinemasındaki şaşı insanların mizahi yanı? Kore filmlerinde de çok var bu tip elemanlar, komedi unsurlarına baktığım zamanda ekseriyetle şaşıları görüyorum ilginç mimikleriyle.

Adem

Tuğba dedi ki...

ShadoW,
Kore filmlerini pek bilemeyeceğim doğrusu ama ben çok rastlamadım şaşı tiplemelerine uzakdoğu filmlerinde.
Öte yandan, 'insan' anlamında tam olarak evrilemediğimiz için henüz,diğer insanların zayıflıklarıyla dalga geçmeye bayılıyoruz maalesef. Bundan kellidir diye düşüneyim dedim. Ama sosyolojik gözlüğümle bakmadım tabii. Zaten nerden bakarsam bakayım ben de henüz evrilemediğim için ne desem boş gibi geldi bi an. Sonraki an, gitti ama hemen. Paniğe gerek yok beyler, bayanlar; FBI!
Bu arada filmdeki Billy Chong abimin, kendi milletinin standartlarına göre oldukça yakışıklı olduğunu söyleyebilirim sanırım. Ayriyeten şaşı da değil ama 8 parmaklı babasını ararken, zavallım bi an benim radarıma yakalandı bu haliyle. Eh kadı kızı mevzusu... :)
Bak böyle uzun yorumlar yazmak da iyi geldi ha! Bir süre böyle takılayım ben. Du bakalım!..

Boş işler bunlar...