11.2.09

KAH ORDAYIM KAH BURDA / NINJA THE FINAL DUEL (1986)

Trende seyrettiğim bu filmi sol ayağımın küçük parmağına adıyorum...

Yeni Çin’i inşa etmek için Shaolin’in ortadan kaldırılması gerektiğine inanan Çin “Hükyumeti”, bu iş için Japonya’dan ninja getirtir. Velakin başarısızlığa uğrayan ninjaların lideri, onurunu kurtarmak içün harakiri yapmadan hemen önce Shaolin tapınağına bir ‘tebrik’ tabelası gönderir. Tapınakta, herkes törenle tabelanın asılmasını beklerken en büyük rahip “Alın bu tabelayı, depoya götürün” der. Çömezler bütün şaşkınlıklarıyla rahibin dediğini yapmaya gittikleri esnada, büyük rahip, sağ koluna, şiddet dolu günlerin geleceğinden korktuğu içün (büyük insan tabi), tapınağı bir müddet dışarıya kapatma kararı aldığını söyler. Şimdi biraz duralım. Burda beyaz kaşları iki yana doğru sırma gibi sarkan büyük rahibin yumruğunu sıktığı anda kameranın bir hareketi var, anmadan geçemem. Zira o koskoca yumruk rahibin suratını kapatmak suretiyle ekranda acayip bir görüntü oluşturdu. Böylece tapınak kapatılırken biz de hikayemizin diğer unsuru ninjalara dönelim. İlk kez talim yaptıkları sırada tanıştığımız bu ninjaların başı psikonun önde gideni, beyaz başlığına kırmızı kurdele/kordela (italyanca cordella’dan gelirmiş) geçirmiş ikide bir kahkaha atan bir ninja üstadıdır. Iga ninjalarından olduğunu öğrendiğimiz bu zat, Shaolin’e yenilip harakiri yapan ninjanın intikamını almak içün harekete geçer. Yalnız yapılan talimler filmin en güzel noktası. Zira aslında gizli kalması gereken her tekniği maşallah gözüme soka soka ifşa etti bu film. Onun’çün tavsiye etmiyorum. İzlemeyin. Ben de huzurlu huzurlu yaşamaya devam edeyim. Neyse içim rahat etmeyecek, sıralayayım bari teknikleri;
1 Ninja light skill (Ben buna akraobasi diyorum, beğenirsen canım)
2 Water spider assault unit (Örümceklerin lastik olduğunu belirtmek isterim)
3 Iron tiger conquers the forest
4 Hell under earth maneuvre
5 Ninja rock climbing formation
6 Ninja Heaven death wish blade (Niye çevirmedin diye sorana Gaddesu-Sama ile çevirmeme diktatörlüğü kurduğumuzu bildiririm)

Bu arada bu tekniklerin birinden diğerine geçer iken bizim lider ninjanın yan flüt çalması icap ediyor. Buraya kadar anlatıcı bir dış sesin de eşlik etmesiyle belgesel tadında bir film seyrettik. İşte yine aynı hareket, bu sefer ninjanın yumruğu her ne kadar suratını kapatmadıysa da yavaşça parmakların kapanma olayına bizi şahit etti. Tüm ninjalar hazır mısınız? O halde filmimiz başlasın;

Başlayamayız! Çünkü anlatmam gereken bir unsur daha var. Başka bir japon ekibi de Shaolin’lerin bir tuzak çeşidine karşı kendisininkini geliştirmiş ve Shaolin’lere meydan okumak istemektedir. Bunun için de ekibin başı, yıllardır bu konu üzerinde çalışan öğrencisini son bir denemeye alıp hazır olup olmadığını görmek ister. İşte filmimizin ana karakteri; Wang Chi Chung (Alexander Lo). Memnun olduk. Çalınan Koto’nun eşliğinde bu arkadaşı bi pis dövdüler çok afedersiniz, “Filmin en başında adamı niye harcıyorsunuz yahu” diye sormaktan kendimi alamadım doğrusu. (Yazıyı bölmek zorundayım çünkü acayip birşey yaptım yazmazsam çatlarım. Az önce internette birşey gördüm, şaşkınlıka “AA” dedim, sonra televizyonda film başlıyor, bir baktım sevdiğim bir film ona da başka bir tondan “AA” dedim, sonra daha da az önce çay koymuştum kendime unutmuşum içmeyi, onu görüp, bu sefer daha da acayip bir tondan “AA” dedim peşpeşe, aa salak mıyım neyim?). Her ne kadar Wang Chi Chung haşat edildiyse de gölgelerin Buda’sı adına bana güç ver diyerek’ten’ kendinde son bir güç bulup, karşısındaki sopa ekibinin kafalarında yürümek suretiyle karşı kıyıya geçerek, galibiyeti alır. Ne desem boş, seyretmek lazım. Ustası da bunun üzerine biraz mırın kırın eder ama “Eferim. O zaman yanına çömezini de alıp, Shaolin’i haklamaya değil ama gözlemlemeye hak kazandın” diye izin verir. Şimdi bu ikisi de yola çıktı mı? Tamamdır. (Kafam davul gibi, sinüslerim ful)
İlk defa lastik örümcekleri ve acayip yumruk hareketlerini görerek bize “Ben aslında müthiş bir filmim” sinyalleri veren filmin gerçekten de müthiş olduğunu kanıtlayan diğer unsurları da sırası ile anlatmak istiyorum. Bizim iki kafadar Shaolin tapınağına vardıkları zaman, ta Amerika’dan gelmiş, kung-fu öğrenmek isteyen, iki “hare krishna” ile karşılaşıp bir güzel de kavgaya tutuşurlar. Bu esnada aralarına kötü ninja ekibinden kaçan bir kadın düşer. Wang Chi Chung, kadını iyileştirmek için evine(!) götürüp, cıscıbıl soyduktan (eh doğal olarak) sonra banyo teknesine koyar. “Ay ben de kokmuşum” deyip fırsat bu fırsat kendisi de yıkanmak için dışardaki şelaleye yollanır. Aman Allah! Ninjalar banyoyu basar. Yarı baygın olan kadın, “zehir kokusu aldım” deyüp kendine gelir. Bu abla, tekneden fırladığı gibi ninjalarla öyle anadan üryan(!) bir müddet dövüşür (ilgililere duyrulur). Ablam da süper dövüşüyor laf aramızda. Sonra eline geçirdiği bir çarşaf parçasından her kadın gibi süper bi bikini yapıp üzerine geçirir. Bak şimdi, güzelliğe gel.Ninjaları niye seviyorum? Başkası olsa kadının cıbıllığından dikkati dağılırdı. Amma velakin saldıran ninjalar hiiiç oralı olmadılar. Bir kere daha lakin demem gerekirse, cıbıldak cıbıldak da çok güzel dövüşüyordu. Niye giyindi anlamadım. Sonra, artık yoruldu mu nedir, “Wang Chi Chung, beni kurtar” diye bir çığırdı, adını hangi aralık öğrendi adamın bilmiyorum valla. Neyse bozmayalım keyfimizi. O anda kurtulurlar ama, bir kaç sahne sonra ablanın kafası kaplan ninjaları tarafından uçurulur.
Bizim boksör şortlu, gecenin kör karanlığında “beni gör, beni gör” der gibi beyazlar giymiş kötü ninja da armut toplamıyor herhalde. (Şimdi siz söyleyin hafif bir hindi tipi yok mu bu ninjada?) Adamlarını türlerine göre ayırıp, Shaolin’in üstüne çoktan salmıştır. Tapınaktaki rahiplerden birini öldürünce bu ninjalardan biri, filmin seyri hafiften polisiyeye döndü. Araştırma amacıyla tapınağa gelen “siyah” rahip (ki taktığı küpenin aynısından yapmışlığım var. Ama ben görmemiş değilim, onun için benimkiler küçük), yanlış anlamalar sonucu Wang Chi Chung ile dövüşürken “I’m a peace lovin’ man” diyerek(Southpark’taki şef misali) beni ortamdan uzunca bir süre koparmıştır. Dövüş sırasında kameranın (gameranın) siyah rahibin kaslarına bi zoom’u var, bi de ses efekti var çatur çutur, değmen keyfime:) Ne yazık ki siyah rahip, arabesk misali çölde yürürken (Ferdi tayfur modu da olur), kum altı ninjaları tarafından tartaklanmasının ardından-her ne kadar kahramanca dövüşmüş olsa da- boksör ninja tarafından öldürülmekten kurtulamaz. Bizim boksör ninjanın fantastiko kahkasına ve bir görünüp bir kaybolma numarasına ben de aynı “dan” dan kahkaha ile cevap veriyorum(!).
Siyah rahibin öldürülmesi ile “Yeter ulan. Ben yavrularımı sen telef edesin diye mi yetiştirdim” diyerek celallenen büyük rahip, en iyi rahiplerinden bir ekip kurup, bizim Wang Chi Chung’u da peşlerine ekleyerek final sahnesine doğru yönlenmemizi sağlamış bulunmaktadır.
Finalde karşı karşıya gelen shaolin rahipleri ile ninjalar tüm yeteneklerini sergileyerek, bir kere daha güzel sonlanmış bir film seyretmeme vesile oldular. (Laf aramızda koskoca ninjanın ne diye kung-fu’ya tenezzül ettiğini anlamış değilim. On saat dövüşeceğine ağaç dalları arasından iki yıldız fırlataydı, film kısa sürmüş olur böylece paradan da tasarruf yapılırdı).

Son olarak filmden öğrendiğim güzel bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum canım dostlarım; dedikodu gibi olmasın ama ninjanın adını çıkaran budist rahiplerdir diyebiliriz rahatlıkla. Zira tapınaktaki son toplantı sırasında rahiplerden biri “Biz ne kadar barış doluysak, ninjalar da o kadar fesat” gibisinden birşeyler söyleyerek asıl husumeti çıkaran kişi ünvanını bana göre almıştır. Kimse bana rahibi savunmaya kalkmasın.
Böyle fantastiko dostlar başına diyerek bir filmin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Burnumu çekmekten bitap düşerek suratımdaki alık bakışı affetmenizi rica ediyor ve boksör ninjası gibi kah orada kah burada görülmek suretiyle kayıplara karışıyorum. Amitaufa!
NINJA THE FINAL DUEL (1986-Tayvan)
Yönetmen: Robert Tai Chi Hsien (yüce insan; hem yönetmen, hem oyuncu, hem senarist, hem de aksiyon yönetmeni)
Oyuncular: Alexander Lo Rei ( Wang Chi Chung)( Wu Kuo Jen yönetmenliğindeki Ninja in the USA, The Super Ninja vs gibi filmlerle benim bi dönem ömrümü çürüttü bu abi), Alice Tseng (cıbıldak abla), Alan Lee Hoi Hing (boksör ninja), Slyvio Azzolini (hare krishna), Richard Tseng(büyük rahip), Eugene Thomas (Siyah rahip)( Ninja in the USA, The Super Ninja, al birini vur ötekine hehe) Bir dövüş filminden bahsettim ama hiç dövüşlerden bahsetmedim değil mi? Aslına bakılırsa şöyle ilk önüme gelen insanın üzerinde denemek için güzel hareketler var bu filmde. Ama öyle ahım şahım bir kung-fu da beklememek gerekiyor. Valla hareketse hareket, ses efektiyse ses efekti. Ben özellikle ablanın efektlerini çok sevdim belirtmeden geçmeyeyim.

http://www.youtube.com/watch?v=CghTS8yIG_0

Fotolar için özür. Filmi küçültmüştüm Psp’ye atmak için. Büyük formatı da şu an oturduğum sandalyeden ulaşamayacağım bir yerde. Bir ara fırsatını bulursam düzeltirim (Düzeltmeyeceğimi herkes biliyor deel mi?)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

siiiiiiiiiiiii

Tuğba dedi ki...

noooooo

Boş işler bunlar...