21.2.09

Yoğun istek üzerine; İTALYAN BÂTILI

Çocuk mocuk yapmayarak bir yandan İtalya'nın nüfusunun azalmasına sebebiyet verirken, diğer yandan dert tasa çekmeyerek ömürlerine ömür katan yaşlı insanların kenti Genova'dan yeniden merhaba! Bu seferki dandik konumuz İtalyan Bâtılı'na hoşgeldiniz.

Yanda gördüğünüz asma kilitler, italyan kardeşlerimizin aşklarını daim kılmak için önlerine gelen her parmaklığa astıkları, kimilerine göre temenni kimilerine göre bâtıl inançları. Kilitlerin üzerlerinde genelde tarafların isimleri olmakla birlikte, klasik duvar yazılarında da bulunabilen her türlü geyiğe rastlmak mümkün. Bu fotoğraf Roma'da, Allah kalabalığını eksik etmesin, Trevi Çeşmesi'nin karşısındaki kilisenin kapı parmaklığına ait. Aslında Genova'da da var bu asmalardan emme alındığı günden beri format yüzü görmeyen lapırtopurum, İtalya'ya geleli beri kesintisiz her ay, bağımlıymışçasına format yediği için benim fotolar da arada bir hakkın rahmetine kavuşuyor. Son zamanlarda "hal/durum" manasında "format" kelimesini çok kullanmamın nedenini rahatlıkla buna bağlayabilirim. Konuya geri dönersek, nerde kalmıştık?... Kilitlerin mana ve ehemmiyetini bana anlatan italyan arkadaş daha birçok şey söyledi ama ben o esnada kilitlerin üzerindeki "made in Italy" yazısına takılıp başka alemlere daldığımdan hatırlamıyorum. Zaten tam o an, klasik alık bakışım yüzümde yer etmiş olmalı ki arkadaş da bir müddet sonra susmayı yeğledi.
Bu gibi durumlarda çok sevgili abimin, '80'lerin sonu, '90'ların başında sık sık dile getirmek suretiyle aile fertlerine sıkıntılı günler yaşattığı özlü sözü "Bırak bu işleri, devlet su işleri" ni söyleyerek, bilmem kaçıncı kez aranızdan çekiliyorum.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Demek ki dünyanın her yerinde milyonlarca kişi aşklarını daim kılmak için önlerine gelen her parmaklığa kimilerine göre temenni kimilerine göre batıl inançları gereği kilit asıyorlar!
Bu da bize din,dil, ırk ,coğrafya farkımıza rağmen müşterek insan endişelerini ve hislerini hatırlatıyor.

(Afedersin Tuğba!Bu akşam ciddi yorum yapmak istedi canım.Bir zamanlar benim de çok kullandığım "Bırak bu işleri, devlet su işleri" şeklindeki özlü söz bilem ciddiyetimi bozamadı.Ne olduysam böyle kendi kendime)

Tuğba dedi ki...

Yes, dis iz a buk end dis iz e pensılkeys, Misiz Vildan. Hayatın acı gerçekleri...

Adsız dedi ki...

Hahha! Tamam bebek bitirdin beni valla yattım yerlere:) Ben de ciddiyet bu kadar işte...
Ozaman başlığına takıldım söyliyim yani... İtalyan batılı ne olaki diye baktım yazına... Söyleyelim Nuğman Ağbi'ye bunu "bağtıl"ı yapsın istersen...Anlam veremedim yağni başlığa önce ben:))

Tuğba dedi ki...

Ohhooo! Misiz Vildan (a.k.a Vildan abla) napıyorsun, uyuyan devi uyandırıyorsun:)) Günahı senin boynuna olur valla! Ben hiç karışmam (@_@')

numan s. dedi ki...

benden bahsettiğinizi duyunca hemen geldim kızlar.. numan ağbiniz hizmetinizde..

batıl hususunda welldone abla haklı, italyan batılı, beni de önce bayağı bi düşündürdü. acaba italya'nın batılı olduğundan şüphe duyanlar mı var, yoksa italya'da kavga-batıl çıktı da cenevizli hanım kızımızın başına acep birşeyler mi geldi vah vah.. oldum valla..

neden diye sormayın amma bağtıl olmaz, a nın üzerine bir şapka kâfidir.. sağlıcakla kalınız

Tuğba dedi ki...

A’nın üzerine şapka kâfi midir, yoksa a’nın üzerine şapka konduran kâfir midir? Yasal mıdır, değil midir? İlkokuldayken bu şapkayı yasaklamışlardı da, adaşım olan, ama “ğ” yerine “şapkalı u” ile yazılan arkadaşımın adı da benimki gibi eften püften bir duruma düşmüş idi de, işte hayatımda ilk o an yüzüme alaycı gülüşüm yayılmış idi, yaaa! Zaten o gün bugündür de olduğu yerde duruyor meret! Neyse düzelticez artıkın! Bi de "dank yu" demek istiyorum ama fazla zorlamak da istemiyorum malum...

Adsız dedi ki...

Sanki kulaklarım çınladı. Eyvah! İyiye alamet değil! Eğer kulaklarım çınlarsa mutlaka başıma bir şey gelir.Ya karakedi geçer önümden yada başıma saksı düşer. Eğer kara kedi geçerse,tahtaya vurmam gerekir. Eğer başıma saksı düşerse,düştüğü yere tuz dökmem gerekir. Tahataya vurmam gerekirse, tahta bir merdiven altından geçmem gerekir. Eger yere tuz dökersem kirpiklerimle süpürmem gerekir. Tugba ne yaptın?
Nerden çıkardın "İtalya Batılı"durumunu? Şimdi hele bu maçtan sonra neler yaptıracan bana?
Aman Tuğbaaa!!!

Tuğba dedi ki...

Evet sevgili Misiz Vildan, durum vahim gözüküyor. Bence çimleri "kiprik"lerinizle şöyle yalap şap süpürmeniz yerinde olacaktır. Bu arada geçen karakediyi hemencecik alıp "seni sayko Tuğba'ya vericem" derseniz, kedi orda "pısıp" lanet ya da nalet unsuru oluşturmayacaktır. Maçın garantisini veremem ama bu kedinin garantisini rahatlıkla verebilirim. Başlığı da düzelttikten sonra bir sonraki dandik konumuzda buluşmak üzere, büyüklerimin ellerinden öperken, küçüklerime "ben sevmem ööle öpmek falan, var mısın iki kung fu hareketine" diyerek uykunun bilinmezliğine doğru yol alıyorum...

Kubilay Kızıldenizli dedi ki...

Bu geleneğin bizdeki karşılığı dileklerin yerine gelmesi için insanların ağaçlara kurdele bağlaması gibi bir şey...
Temelinde iyi niyet ve sevgi olduktan sonra her eylem insanın gözüne hoş görünüyor.
Sevgiler

Tuğba dedi ki...

Aslında yazının olması gereken asıl ana fikrini hem Misiz Vildan hem de siz, Kubilay Kızıldenizli çok güzel belirtmişsiniz:) Kurdele bağlama işi sanırım İtalya'da da var ama henüz emin değilim. İşte böyle...

Boş işler bunlar...