18.1.09

ZOMBIE VS. NINJA

Altınları için öldürülen babasının intikamını almak isteyen gencin (İthın), cenaze levazımatçısı aka zombi canlandırıcısı/yöneticisi kung fu ustası vasıtasıyla kung fu’nun zorlu yollarından geçişini anlatan acayip bir filmle karşı karşıyayız. Acayip derken Hong Kong dandik film (B-movies) piyasasının duayenlerinden Godfrey Ho imzalı 1987 yapımı bir filmle. Gencin önce ustayı kaale almaması, sonra ustanın nur yüzünün hatrına tabuttan çivi çıkarma, dere kenarında elle kuyu kazma gibi antrenmanlar ve ustanın canlandırdığı zombilerle dövüşerek kung fu öğrenip olgunlaşmasına, hemen ardından da boynuzun kulağı geçmesi misali ustayı dövüşte yenme fazlarına hep birlikte tanık oluruz. Elbette bir öğrenci ustasını geçebilir ama bu filmdeki gibi iki şapşalak! Bilemiyorum kafam çok karışık (süngerbob misali).
Buraya kadar herşey normal gözüküyor değil mi? Her zamanki kungfu filmlerinden biriymiş gibi. Ama bu hikayenin bir yüzü. Öteki yüzü ise resmen kes-yapıştır estetiğinde. Kıyafet balosundan fırlamış gibi, çiğ sarı ninja giysileri içerisinde, alınlarında dana gibi “ninja” yazılı bandanalarla, 80’lerin vatka modasını üstlerinde taşıyan amerikan ninjalar, sahnede son derece teatral bir oyun sergiliyorlar. Toplasan zaten 5 kişiyi geçmeyecek bu ninja tarikatı görüntülü güruhun başı ise sarışın-mavi gözlü, ekşını daha çok çenesiyle icra eden bir abimiz. Film boyunca bir alt seviyedeki elemanıyla asıl, filmin bize anlatması gereken konuyu kişi isimleri vererek “İthın şöyle yaptı, Bobi böyle demiş” diye dedikoducu teyzeler gibi bizzat ağzıyla anlatarak sinema tarihinde yeni bir çığır açmıştır. Tamam da ninja kardeşim insanın bir yerden sonra “Hadi İthın’ı anladık da Bobi kim, Dankın nerden çıktı şimdi ya” diyesi geliyor. Yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Bir sahnede Yasuaki Kurata’ya selam çakarak hafiften bir yengeç stili hareketi gösterdiyse de zayıf kaldığından hareket güme gitti. Hemen ardından “ninja için her yol mübahtır” atasözümüzden yararlanıp, önüne kozalak düşmesi sonucu dikkati dağılan düşmanını haklayarak bir puan kazandı tabii. Hah! Bir de bıyıklı bir ninja gördüm. Not düşmeden geçemeyeceğim. Demem o ki ninjaların pembe dizi çevirdiğini düşünün. Oyuncuların dibine giren bir kamera ve bolca çene. Tek fark 1000 bölümlük bir pembe diziyi 361. bölümden itibaren de seyretmeye başlasanız 10.dakikada konuyu kaparsınız. Velakin bu filmde sarışın ninjanın ne anlattığından kendinin bile haberi olmadığına bahse girebilirim.
İşte filmi tırnak içinde güzel yapan da bu iki farklı yüzün kes yapıştır,kopyala yapıştır(benim seyrettiğim versiyonda harbiden kopyala yapıştır vardı) taktiğiyle süper bir şekilde birleştirilmiş olması. Üstelik iki şapşal, usta ve çırak harbiden güldürme amaçlı olarak kullanılmışken, amerikan ninjalı bölümler de seyirciyi ayrı bir kategoriden güldürürerek filme artı sağlıyorlar. Biraz Bava’nın House of Exorcism’i misali. Ortada aslında iki ayrı film var ama bir araya getirilip üçüncü bir film yapılmış.
Ne dediniz? Zombiler mi? Ah evet! Bu filmde fazla birşey beklemeyin zombiler adına hemi. Onlar sadece delikanlımız İthın’ın kungfusunu geliştirmesi için dövüş talimi yaptığı bir araç, çoğu zaman duvar kağıdı. Zombi değil ama zombi stili kungfu görmek isteyen buyursun seyretsin.
Son 25 dakikası nerdeyse kesintisiz aksiyonla geçen bu film hiç de söylendiği kadar kötü değil aslında. Evet dandik, ama kötü değil!
Ne filmler seyrettim 3 saatte bitmedi, ne filmler seyrettim 70 dakikada halletti diyerek yazıyı her zamanki saçma stillerimden birisiyle sona erdiriyorum.
Alternatif İsimler:Zombie Rivals, The Super Ninja Master
Yönetmen: Godfrey Ho
Oyuncular: Edowan Bersmea, Pierre Kirby, Dewey Bosworth...
Bir Joseph Lai filmi!

Hiç yorum yok:

Boş işler bunlar...