29.1.09

MİKADO'NUN, AY ÇOK PARDON, CENOVA'NIN ÇÖPLERİ

Mavi ışığa doğru yürü! Orda hayatın sana bahşettiği yegane şeyi göreceksin; çöplüğü!
Geçen gün Genova'nın biricik şikayet ustası Sırma Hanım'la konuşurken (Bu sefer oyacak beni kesin! Kendisini rezil ettiğimi düşünüyormuş burda yazdıklarımla. Halbusu ne alakası var? Seni sevmesem buraya adını dahi yazmam kü!) sergiler başta olmak üzere ana etkinlik merkezi Palazzo Ducale'nin yakınında, bu mavi ışığın geldiği yeri göstererek, burayı bar sanıp girmek için yeltendiğini ama yerin çöplük çıktığını söyleyince farkına vardım. Tarihi şehirin sokakları, ablamın 80'lerde giydiği, benim de paçalarından çekmek suretiyle çıkarma görevi ile onurlandırıldığım blucini gibi daracık olduğu için haliyle büyük çöp konteynırlarını koyacak yer yok. Onun için yer yer boş buldukları binaların altına, böyle dışarıya ilahi bir mavi ışık vererek çöp odacıkları yapmışlar. Tarihi merkezden çıktıktan sonraki yerleşim alanlarında plastik, cam, kağıt ve diğer ortaya karışık çöpler için büyük büyük büsbüyük konteynırları bulmak çok kolay. Gördüğüm kadarıyla insanlar da bu konuda bilinçliler. Üşenmeden ayırıyorlar çöplerini. Hayır arkadaşım. Gidip çöpleri karıştırıyor değilim. Ama cam güzeli şeklinde, cam kenarına oturup izlediğim oluyor tabi ara ara:) Ben de ev arkadaşımın saboteleri haricinde mümkün olduğunca ayırmaya çalışıyorum ama her seferinde plastik torbasında kağıt, kağıt torbasında cam bulunca canımdan bezer bi hale gelerek "Yeter ulan, ben mi kurtarıcam İtalya'yı be" diyerek cellallendiğim de olmuyor. değil Velakin Allah düşmanımın başına pasaklı ev arkadaşı vermesin diyor, bir sonraki güzide Canova belgeselimizde buluşmak üzere hoşçakalın diyorum.

Hiç yorum yok:

Boş işler bunlar...