

Yıllar sonraya giderek devam eden filmde Tao amcanın mirasını devralan oğlun azılı bir kumarbaz olduğunu görürüz. Günlerden birgün kör bir falcı tarafından elindeki “uğurlu tabloyu” alırsa şansının döneceğini öğrenen Tao, durur mu? Bu andan sonra şansı konusunda sürekli falcının tavsiyelerini dinleyecek ama bunu sadece kulağıyla yapıp, pek de kulak asmadığından dolayı hayaletin intikamından nasibini alacaktır. Ama ona sıra gelene kadar asıl, modern zamanların ideal çekirdek ailesi konumunda, seyirciye bir prototip gibi sunulan, Tao’nun kumar borcuna karşılık köşkü sattığı Yang ailesi, hiçbir ilgisi olmadığı bu intikamdan muzdarip olacaktır.
Yang ailesinin köşke taşındıktan sonra başına gelen garip olayları şöyle sıralayabiliriz sanırım;
1. Pencerede yansımak suretiyle sadece seyirciye görünen Ah Hua’nın hayaleti,

2. İkide bir hayalet tarafından kaçırılıp, köşkün bahçesindeki kuyuya atılan oğlan çocuğu,
3. Uçan buzdolabı ve uçurulan insanlar. Özellikle bu sahnelerde herşey o kadar hızlı olup bitiyor ki “Tüh len, kumandanın üstüne oturdum da koca kıçım ileri sarma tuşuna mı takılı kaldı acebe?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Tabii koca bir kıçınız varsa bu dediğim geçerli,



5. Batı tarzı inşa edilmiş köşkteki hayaletle mücadele etmesi için önce batılı bir rahip-profesörden medet umulması da çok ilginç doğrusu. Buyrun kendi gözünüzle görün,




7. Filmin seyrini, daha doğrusu intikamı asıl hedef noktasına çeviren şey ise herşeyden daha komiktir ama yazıp da bozmak istemem ( Sanki, diğer şeyleri bozmadım da! Yine de 'Oh, içimin yağları eridi' diye bir tabir vardır, bilirsiniz. İşte çok geç yaşta, acayip bir kız arkadaşımdan öğrendiğim bu tabiri, hazır birçok şeyi açık etmişken, hayatımda bir kezcik olsun dillendirmek istedim)


FUNG LAU YUEN GWAI / SEX BEYOND THE GRAVE 1984-SHAW BROTHERS
Y: Chiu Chun-Keung
O: Liu Yung, Chien Hui-Yi, Ku Kuan-Chung
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder