13.7.09

HONG KONG’TA BİR PERİLİ KÖŞK / SEX BEYOND THE GRAVE

İkinci Dünya Savaşı tüm şiddetiyle devam etmekteyken, peşindeki Japon askerlerden kurtulmak için kocası ve oğluyla komşu köşke sığınan Ah Hua, köşk sahibi Tao amcanın ihanetiyle Japon askeri tarafından kocası ve çocuğu öldürüldükten sonra tecavüze uğrayacak, aklını yitirdiği noktada da hayın Tao amca aynı şeyi tekrarladıktan sonra kadının mücevherlerine ev sahipliği yapan müzik kutusunu iç ederek, Ah Hua’yı öldürecektir. Hunharca bir cinayete kurban giden Ah Hua, hayalet olarak köşke musallat olup, böylelikle amerikanvari bir Hong Kong hayalet filmi izlememize sebep olacaktır.
Yıllar sonraya giderek devam eden filmde Tao amcanın mirasını devralan oğlun azılı bir kumarbaz olduğunu görürüz. Günlerden birgün kör bir falcı tarafından elindeki “uğurlu tabloyu” alırsa şansının döneceğini öğrenen Tao, durur mu? Bu andan sonra şansı konusunda sürekli falcının tavsiyelerini dinleyecek ama bunu sadece kulağıyla yapıp, pek de kulak asmadığından dolayı hayaletin intikamından nasibini alacaktır. Ama ona sıra gelene kadar asıl, modern zamanların ideal çekirdek ailesi konumunda, seyirciye bir prototip gibi sunulan, Tao’nun kumar borcuna karşılık köşkü sattığı Yang ailesi, hiçbir ilgisi olmadığı bu intikamdan muzdarip olacaktır.

Yang ailesinin köşke taşındıktan sonra başına gelen garip olayları şöyle sıralayabiliriz sanırım;
1. Pencerede yansımak suretiyle sadece seyirciye görünen Ah Hua’nın hayaleti,

2. İkide bir hayalet tarafından kaçırılıp, köşkün bahçesindeki kuyuya atılan oğlan çocuğu,

3. Uçan buzdolabı ve uçurulan insanlar. Özellikle bu sahnelerde herşey o kadar hızlı olup bitiyor ki “Tüh len, kumandanın üstüne oturdum da koca kıçım ileri sarma tuşuna mı takılı kaldı acebe?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Tabii koca bir kıçınız varsa bu dediğim geçerli,
4. Kendi başına hareket eden bir kukla, ki harbiden korkutucu olduğu anlar mevcut,
5. Batı tarzı inşa edilmiş köşkteki hayaletle mücadele etmesi için önce batılı bir rahip-profesörden medet umulması da çok ilginç doğrusu. Buyrun kendi gözünüzle görün,
6. Baktılar hıristiyan rahip hak getire, geleneksel Tao’cu büyücüyle yola devam etme kararı alan aile, bununla da bir çözüme ulaşamaz. Lakin seyirci pek bir eğlenir bu sahnelerde. Bakınız şu yazan kulunuz,
7. Filmin seyrini, daha doğrusu intikamı asıl hedef noktasına çeviren şey ise herşeyden daha komiktir ama yazıp da bozmak istemem ( Sanki, diğer şeyleri bozmadım da! Yine de 'Oh, içimin yağları eridi' diye bir tabir vardır, bilirsiniz. İşte çok geç yaşta, acayip bir kız arkadaşımdan öğrendiğim bu tabiri, hazır birçok şeyi açık etmişken, hayatımda bir kezcik olsun dillendirmek istedim)

Son olarak seks bunun neresinde diye soran meraklılar için, “her film, adı gibi olsa daha neler meraklı” demek istesem de, öyle abartmadan, tam da adının doğruluğunu kanıtlayan ufak ama önemli bir sahne olduğunu söyleyeyim bari n’edeyim.
Ben böyle saçma film izlemedim desem yalan olur sevgili seyirciler. Yanlış anlamaya fırsat vermeden, saçma olduğu kadar da harika bir film olduğunu eklemeliyim hemen.1984 Shaw Brothers yapımı olan filmi dandikus korkusuz olarak sınıflandırıp, saçımdaki ak sayısı artarken, beni bu filmler mahvetti diyor ve bir başkasını izlemek üzere dvd oynatıcıya gidiyorum.

FUNG LAU YUEN GWAI / SEX BEYOND THE GRAVE 1984-SHAW BROTHERS
Y: Chiu Chun-Keung
O: Liu Yung, Chien Hui-Yi, Ku Kuan-Chung

Hiç yorum yok:

Boş işler bunlar...