14.9.09

KADINLAR MATİNESİNE HOŞGELDİNİZ: BEYAZ SAÇLI GELİN II


Bir kadının en büyük ‘silah’larından biri saçıysa eğer, Bride with White Hair II, bu sözü düz anlamda kanıtlayan en güzel filmdir. Modern mimarinin, Adolf Loos tarafından sarfedilmiş “Süs, cürümdür” lafını, “Süs, cinayettir” formatında kullanmaktan büyük bir zevk alan, üstelik bu sözü bir de modern mimarinin temelindeki işlevsellikle birleştirip, sadece mimaride değil, hayatımın her alanında uygulamaya çalışan biri olarak, bu filmin kalbimde ayrı bir yeri var. Sadece süs olarak uzattığım bir saçı neyleyeyim, birine vuramayacak ya da bir boynu sarıp sarmalayamayacaksam! Assolist de teşrif ettiyse, kadınlar matinemiz başlasın, biz de kız kıza “Bir erkekten nasıl intikam alınır?”ın el kitabından kendimiz için notlar çıkarmaya başlayalım.




1993 yılında çekilen ilk filmin ardından yine aynı yıl içerisinde bir çırpıda yönetmen Ronny Yu ve David Wu tarafından senaryosu hazırlanarak kotarılan ikinci film, ilkinin hasılatından mı faidelenmek istemiş inanın bilmiyorum. Çok araştırmış değilsem de kaynaklarda fazla birşey bulamadım. İlk film kadar ‘kaliteli’ olmasa da-ki benim ‘kalite’den kastettiğimi az buçuk anlamış olmalısınız şimdiye kadar- yine de senaryonun ilk filme güzelce bağlandığını söyleyebiliriz. Bu ahkamları-hâşâ ne haddime!-kısa bir süreliğine rafa kaldıralım da konuya temas edelim.

Oo! Oldu mu abla! Ben sana süse karşıyım diyorum, sen saçının önünü nasıl yapıyorsun!


Ancak üçüncü paragrafta konuya girme başarısında bulunduğum şu dakikalarda, siz değerli seyircilerime mikrofonumdan şöyle seslenmek istiyorum; Flash A-Ah! (Bkz. İlk film yazısı, ikinci paragraf). İşte ilk filmden özet görüntülerle açılan ikinci film, ilk filmi izlememiş seyirciye bilgi verir. Wu Tang Klanı’nın hemen hemen tüm üyeleri, Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin tarafından öldürülmüştü hatırlarsanız. Geride, klanın devamını sağlayacak tek bir kişi kalmıştır. O da sırf soyları kurumasın diye, başı yakılarak evlenmek durumunda bırakılmıştır. Zira o ve yavuklusu, en büyük fobim günercinler vasıtasıyla aşnafişna olayını ilerletmişler, üstelik evlilik kararı aldıklarında da durumu görücü usulünden çıkartmışlardır.

Flash A-Ah!dan hemen sonra düğün gecesinde, oğlanın arkadaşları tarafından gerdek odasına sokulmasının hemen ardından, “Durdur şu nikahı nikah memuru” şarkısı eşliğinde (bana bakma, ben dolmuştan duyduğumu seslendiriyorum), düğün evini basan Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin, terörünü estirmeye başlar. “Ben gelin olamadım, sen de olma!” gibisinden son derece kıroca bir düşünceden yola çıkmamıştır ama bu sadece yazarınızın hasetinden kaynaklıdır, yanlış anlaşılmasın. İlk filmde, sevdiceğinin ihanetine uğrayarak, oracıkta sinir krizi geçirip, saçlarına aklar düşüren Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’in tek amacı, dünyada iyi bir erkek olmadığına dair inancını, tüm kız milletine aşılamak ve onları bedbaht olmadan bu hayattan çekip almaktır. Her ne kadar az buçuk çarpıtmış da olsam konuyu, öte yandan Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’in en büyük amacının da bir kez daha yineliyorum, bir zamanlar kendine ihanet etmiş sevdiceğinin Wu Tang’a mensup olması dolayısıyla, ilk filmde tamamen kökünü kurutamadığı klanı, dünya yüzeyinden , en azından Çin topraklarından diyelim, silip süpürmektir.

Wu Tang tapınağında önüne gelen herkesi süpürge ettiği saçlarıyla (İşlev 1), öldürürken, gelin ve damadımıza da saldırır. Bir damatla, bir gelinle dövüşürken Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin, damadın sağdıç tarafından çöp kanalından kaçırılmasıyla, küplere binerek o da gelini, beynini yıkamak için kaçırır.

Efendime söyleyeyim, çöp kanalından dışarı kaçan damat, Sekiz Klan’dan birine mensup erkek fatma tarafından bulunup, iyileştirilir. Filmin en eğlenceli karakterlerinden biri de, erkek gibi giyinip, dövüşen bu erkek fatmadır. Özellikle yaptığı bir hareketle gözüme girmiştir. Kısaca bahsetmek gerekirse, gelin ve damat henüz gelin ve damat olmadan evvel günercin vasıtasıyla haberleşirlerken, erkek fatma, günercini yakalayıp, yalayıp yutmuş, üstelik taşıdığı mesajı da, günercin çevirmenin ateşine atarak bir güzel ortadan kaldırmıştır.


Burdan da anlaşılacağı gibi erkek fatma, damada biraz yanıktır ama onu elde etmek için çaba sarfetmek gibi bir düşüncesi yoktur. Damadın iyileşme sürecinin ardından, yeniden harekete geçen Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’i, elbirliğiyle everme amaçlı olarak Sekiz Klan’ın gençleri biraraya gelir. Zira onlar, Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’i, evde kalmışlık sendromundan kurtarabilirlerse tüm bu kötülüğe dur diyebileceklerini düşünmektedirler. Bu esnada seyirciye merhaba diyen, ağzıyla üç adet ok yakalamak gibi yaşının oldukça üstünde yetiler gösteren başka bir beyaz saçlı, sekiz klana mensup yaşlı teyze, filmin güçlü kadın karakterlerinden birini oluşturmaktadır. Nihayetinde Sekiz Klanın gençlerini örgütüleyen de, teyzenin ta kendisidir.

Gelini unuttuk değil mi? Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’in tapınağında, kendisinden alınan saç ve tırnaklarla büyü yapılarak, beyni yıkanan gelin, erkeklere karşı siper almış, damadı öldürmek için ön saflara konuşlanmıştır. Gelini kurtarmak için tapınağı basan sekiz klanlar, heba olarak geri çekilmişlerdir ama bu esnada Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’i yaralamayı da başarmışlardır. Ne yapsak ne etsek de gelini kurtarsak diye kara kara düşünürken, ağzıyla üç ok yakalayabilen beyaz saçlı teyzenin Wu Tang’ın eski ustası, Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’in sevdiceği hakkında gerçekleri damada anlatmasıyla, ilk filmde adı sık sık geçen ölümsüzlük çiçeğinin açmasını beklemek üzere Shin Fung Dağı’nda berduş olan Cho Yi Hang’ı (Leslie Cheung) bulmak için kar kış demeden dağa doğru yola çıkar gençler. Dağa çıktıklarında tipi nedeniyle, tam önlerinde duran Cho Yi Hang’ı göremeyip geri dönseler de, gençlerin konuşmalarına kulak misafiri olan Cho Yi Hang, dağdan inerek Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’in evini basar. Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin, bu esnada etrafı tarumar etmiş, önüne çıkan herkeşleri temizlemiştir. Beyni yıkanan gelin içinse aşk galip gelmiş, damadı gördüğü an, o da kendine gelmiştir. Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin, son hamle olarak gelini yaralayıp, damadı da ateşe verdiği sırada, içeri artiz modunda girerek, damadı söndüren Cho Yi Hang ile göz göze gelen Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin, acaba bu defa gelin olmayı başarabilecek midir?

Ve çiçeğin sırrı çözülüyor!
Genç gelin ve damadın önünde Beyaz Saçlı henüz gelin olamamış Gelin’e karşı siper olan Cho Yi Hang’a hiç acımadan saçlarını kılıç gibi geçiren (İşlev 2) büyük gelin, “Sana ihanet etmek istememiştim” diyerek saldırıya karşılık vermeden, gögsünde sakladığı o meşhur çiçeği kendisine fırlatan Cho Yi Hang’a karşı yumuşadığı esnada, “mutlu son diye birşey yoktur”u bilmem kaçıncı kez ispatlamak isteyen filmin gazabına uğrayacak, şu ana kadar sizlere uyuzluk yaparak adını bile geçirmediğim, cadının önde gideni baş nedimesi tarafından sırtından bıçaklanacaktır. Hemen ardından, birbirlerini affederek, birbirlerinin kollarında can veren Cho Yi Hang ve Beyaz Saçlı henüz gelin olamış Gelin, cennete (!) yükselirken (sallıyorum dikkate almayın), genç gelin ve damat ise birbirlerine yeniden kavuşmanın mutluluğunu yaşarlar.
Sonuç?

1. Beyaz Saçlı Gelin'in saçı, kılıç gibi etine saplandıysa sakın çıkarma!


2. Bir çiçeğin açmasını 10 yıl beklemen seni çiçeğin sahibi yapmaz!

3. Olay mahallinde mümkünse saç teli bırakmamaya özen göster!

4. Bakamayacaksan saç uzatma!

5. Tutamayacaksan kine hiç bulaşma!

Ama sanırım en mantıklı(!) sonuç yine Nick Cave'den geliyor; Buraya Buyrun!

"Saçımı süpürge etttim ama sen değerimi bilemedin" diyen kadınları rahatlatmak için çekilmiş Bride with White Hair'ın ikincisi, zannımca terapi amaçlı kullanılabilir. Misal şu an öyle terapilenmiş durumdayım ki, saçımı kıvamına getirip, malum kişiye saldırmak üzere uzarken, sizlere tavandan sarktığım beyaz saçlı fotoğrafımla veda ederken küçük de bir not düşeyim; Beyaz Saçlı Gelin'i canlandıran Brigitte Lin'in hem etinden hem sütünden bol bol yararlanan film, aynı faideyi Leslie Cheung'tan elde edememiş, seyircide dedikodu kumkuması yaratırcasına, çok kısa bir süre yüzünü göstererek, hayranlarını biraz hayal kırıklığına uğratmıştır.



BAI FA MO NU ZHUAN II / BRIDE WITH WHITE HAIR II 1993
Y: Ronny Yu, David Wu
O: Brigitte Lin, Leslie Cheung, Sunny Chan (Damat), Chirsty Chung (gelin)

4 yorum:

kişisel depresyon anları dedi ki...

ya ben bu filmi hatırlıyorum yoksa yine o üç film birdelerden mi bak şimdi hatırlayamadım ama ablamız gözümde canlandı... şimdi okuyanda diyecek bu ne üç film birden izlemiş be diye... vay halime vay...

Tuğba dedi ki...

Abla çok ünlü, bir yerden hatırlaman çok doğal. Merak etme 'üç film birden' izledin diye kimse birşey diyemez burada sana. Yukarda Vagabond'u boşuna koymadık herhalde (Bkz. 'Gözüm üstünüzde' diyen abi). Yamuk olmaz burda, yapanın da serçe parmağını kesiyoruz malum :-p

kişisel depresyon anları dedi ki...

içim rahatladı bak o zaman itiraf edeyim 3 film birdenlerdendi :)

Tuğba dedi ki...

Ha şöyle! :-p

Boş işler bunlar...