28.11.10

ASOSYALLİK HAKKINDA 11.GERÇEK

Asosyallik hakkındaki 11.gerçeği açıklamak üzere buradayım. İlk 10 gerçek için şuraya bakabilirsiniz.
Bilindiği üzere hobiler, insanların sosyalleşmesi amacıyla var olan şeylerdir. Her ne kadar başlangıçta insanın tek başına yaptığı eğlenceli işlermiş gibi görünse de eninde sonunda her hobi, başka insanlarla sosyalleşebilme şansı doğurduğu miktarda ismini hak eder.

Doğumundan ölümüne kadar sosyalleşmesi için türlü baskılar altında tutulan modern asosyal insan ise hayatının bir döneminde muhakkak bir hobi edinmesi yönündeki baskıyı üzerinde hissetmiş, türlü türlü hobileri denemesine rağmen hiçbirinde tutunmayı başaramamıştır. İlerleyen yıllarda şiddeti, sessiz çevre baskısının etkisiyle artan hobi edinme ihtiyacı, maalesef asosyal insanda yanlış sonuçlar doğurarak, onu daha da asosyalliğe iter. Kimsenin pek bilmediği şeylere merak salarak, yalnızlaşma yolunda önemli adımlar atan asosyal insan, böylelikle, bir anlamda başladığı yolda ‘doğru’ adımları içgüdüsel olarak atmış da sayılır.

İşin en gülünç yanıysa, asosyal insanın asosyalliğinin aslında,‘sinemaya giderim, kitap okurum, müzik dinlerim’ üçlemesini kendine hobi(!) edinmiş insanlar arasında yüzdeye vuracak olursak, oldukça küçük bir dilime tekabül etmesidir ki, bu durumun farkına varması kendi lehine ve avantajınadır.

Asosyalliğin El Kitabı 2.sayfa 21.paragraf…

DELİNİN GÜNCESİ 253x

Ekstra hiçbir şey yapmıyorum. Ama Doraemonlar tesadüfen karşıma çıkıp duruyorlar. Sanırım algıda seçicilik meselesine 'yoğun' bir boyut kattım. Literatürde çığır açmış olabilirim.
O halde kayıtlara geçsin;
1. Cihangir'den Taksim Meydanı'na çıkarken solda küçük bir dükkanın vitrininde eciş bücüş bir Shinchan görür gibi oldum. Daha dikkatli bakınca harbiden de Shinchan'la göz göze gelip, dükkana girmem bir oldu. Yaklaşık saat 2 yönüne döndüğümdeyse, rafın arka sıralarında bir yerde Doraemon bana el sallıyordu. Sonuç açılan cüzdanlar... 2. Dün akşam iş çıkışı Fatih'in karanlık kaldırımlarını aydınlatan iki cevherle karşılaştım; Ultraman ve Doraemon. İkisi de alındı. Envanter no: 'Artık ben bile bilmiyorum'...

Misiz Vildan Abla'nın dediği doğru galiba. Doraemon piyasasını sildim süpürdüm galiba...

26.11.10

OKUMURA CHIYO-HASHI YUKIO

Benimkisi de 'maddesel' obsesif bozukluk sanırım. Daha yeni elime bir Okumura Chiyo 7"liği geçirmiştim ki gitti gidiyor üzerinden yaptığım köklü (!) araştırmalar hemen sonuç verdi. Yalnızca "Japonca 45lik" ibaresiyle satışa konulan plağın içinden tamamen tesadüf eseri Okumura Chiyo çıktı. İşin tuhaf tarafı ilk aldığım 7"lik Melodi Plak tarafından, yani bir Türk firması tarafından basılmıştı. Bu defaki plak ise halis muhlis Japon. Toshiba Records tarafından basılan plağı, satın almadan evvel, fotoğraf üzerinde gözüken seri numarasıyla internette aradım taradım ama hiçbir sonuca ulaşamamıştım. Plak elime geçtikten sonra ise üzerindeki yazıların izini sürmek çok zor olmadı, zira kapı gibi Okumura Chiyo yani 奥村チヨ sırıtıyordu. Şansım bu kadarla da bitmemişti. Çünkü bu 7"liğin bir yüzünde Okumura'nın en popüler şarkısı Koi no Dorei 恋の奴隷 bulunuyor. Bir önceki yazıda Koi No Dorobo diye yanlış yazmışım, artık kafamda ne varsa o esnada... Öteki yüzünde ise Nemuku Naru Made 眠くなるまで adlı şarkı var. Buyrun;


Bunlar yan dönüyor sürekli, benim günahım yok!





Araştırmalarım ikinci buluntusu ise yine sadece “Japonca 45lik” ibaresi adı altında satın aldığım, kanji söke söke Hashi Yukio’ya ait olduğunu bulduğum 1964 tarihli bir enka plağı. Plak üzerindeki yazıları araştırırken birçok şey öğreniyorum doğrusu. Mesela bu plağın çıktığı Victor Records çok eski bir şirket imiş. İnternette köklü bir databaseleri var. 7"liğin bir yüzünde ゼッケンNO.1スタートだ, diğer yüzünde Gaijin Bochi 外人墓地 (ki pek acıklı)adlı şarkı var. Sanıyorum Hashi Yukio ile ilginç şeylere ulaşabilirim. Tamamen içgüdü... Buyrun;




Bir an önce mikrofon almalıyım. Bu şarkıları ayıla bayıla söylemeliyim...

18.11.10

ÖFKELİYİM AMA YİNE DE MUTLUYUM!


Yukarıdaki resimde görülen 7".lik pilaki, Japon enka sanatçısı Okumura Chiyo'ya (奥村チヨ) ait olup, henüz nasıl olduğunu bilmesem de, zamanında Türkiye'de Melodi Plak tarafından basılmış. Dün, tüm o bayram kalabalığını göze alıp kolaçan timi oluşturarak Komakine'yle dışarı çıktığımızda, ilk eller yukarı dediğimiz pilakicide karşımıza çıktı. Her ne kadar fiyatı çok çok yüksek olmasa da 7".lik için biraz tuzlu gibiydi ama milyon dolar olsa, şuracıkta bağış timi kurar, gene de kaçırmazdım ben bunu.

Okumura Chiyo kim diyenlere, "Ben de tanımıyorum. Ama tipik bir enka olan şarkıyı dinlemeye başlar başlamaz sevmemek olanaksızdı" demek isterim. Eve gelip şöyle bir aradığımda, kendisinin '47 doğumlu eski model 'yeni' şarkıcı ve elbette oyuncu olduğunu öğrendim. Asıl çıkışını ve 1 milyonluk satışını Koi no Dorobo (Aşk Hırsızı) adlı şarkısıyla yapmış olan Okumura Chiyo ablayı ben pek sevdim. Kendime bir karaoke mikrofonu alamadım ki şuracığa şarkıyı söylerkenki performansımı ekleyeyim. Neyse...
7".lik pilakinin bir yüzünde, ki kabına bakarsak asıl yüz bu, Öfkeliyim ama yine mutluyum (!?) anlamında Kuyashii Keredo Shiawase Yo adlı şarkı, diğer yüzünde ise Seni görmek istiyorum anlamında Anata Ni Aitai adlı şarkı var. Çok acıklı dostlar, dosta düşmana...
İnternette bu 7".lik hakkında ebayde bir kopyasının -yanılmıyorsam- 49 dolar civarı bir fiyata satıldığını bulmaktan başka pek bir bilgiye rastlamadım. Ben kaça aldığımı söylersem çatlarsınız. Çatlak patlak olsun istemem aramızda! Aman ne diyorum gene belli değil...

Son olarak benim gibi şarkıya eşlik etmek isteyenlere şarkının sözlerini
de ekliyorum (Çok naziğim, hiragana okuyanlara selam olsun). Youtube artık yasak değil sanıyorum, o yüzden gönül rahatlığıyla şarkıyı da alttaki videodan dinleyebilirsiniz.







13.11.10

ELLER YUKARI! ÜZERİNİZDE PATLAYICI MİKTARDA DORAEMON TESPİT EDİLDİ!

İlk defa sözümde durmuş olmanın rahatlığıyla gitti gidiyordan hemencacık aldığım Doraemonları ekliyorum.
İlki, Kinder Yumurta'nın bir kaç yıl evvel verdiği Doraemon figürlerinin tam serisi;


İkincisiyse 29-30 numara terlik. Yeğene göstermemem lazım bunları diyeceğim ama o çoktan Hello Kitty'ye takmış vaziyette. Yani güvendeyiz dostlar! Aramaya devam...

12.11.10

DORAEMON-TR

Bu gidişle blogun adını Doraemon-Tr olarak değiştireceğim. Son buluntularıma hep beraber bakalım:
Bir: Kadıköyde siyah Doraemonlu çanta;



İki: Bir alışveriş merkezinin bijutericisinde onca göz korkutucu ıvır zıvır arasına saklanmış ama benim kartal gözlerimden kaçmayı başaramamış telefon süsü;

Üç: Hahaha! Çarşamba Pazarı'nda gülen suratlı bir lif. Ben de güldüm!..

Kaçışabilirsiniz çünkü gitti gidiyorda Doraemon buldum ve aldım. Çok yakında bu sayfalarda. Ebay'de de sardırırsam vay halimize sayın seyirciler...
Boş işler bunlar...