"Loom of the land"-Nick Cave and The Bad Seeds.Hayır maalesef kışın sonu monu değil aksine bal gibi başlangıcı.Ama ne başlangıç!Ben henüz sonbahar aramalarıma devam etmek üzere Modena ve Parma planları yapıp yola çıkmıştım ki Liguria sınırlarından çıkar çıkmaz bembeyaz bir dünyayla karşılaştım.Her yer çoktan kar tutmuştu. İlk istikametim Modena'nın ardından, Parma'ya geçme planlarımı yavaş yavaş kara gömmeyi düşünmeye başlamış ama henüz yılmamıştım. Ne fark eder? Kısa süre içerisinde planları çoktan boğmam gerektiğini anlayacaktım zaten, trenin bir buçuk saatlik rötarının ardından... N'aptım? Yılmadım. Tamam, Parma'ya geçemedim ama Modena'da daha fazla vakit geçirdim fena mı oldu? Onu, donan ayaklarıma ve bir yandan şemsiye tutup diğer yandan fotoğraf makinesini ayarlamaya çalışan ellerime sormak lazım. Savona'nın ardından epey alışmış buldum ellerimi, bu marifetine:)
Neyse efenim abidik gubidik kişisel şeylerime biraz ara verip Pavarotti'nin doğum yeri Modena'dan bahsedeyim. Trenden iner inmez bu sefer biraz sol yapıp şehir merkezine ulaşma şansınız var. İşin güzel tarafı istasyondan bisiklet kiralayıp şehri bisikletle gezebilirsiniz. Ben, hem bisiklet kiralama yerini geç gördüm( eee... dönerken gördüm ne var?) hem de kar yağarken- özellikle yerler kar tutmuşken- pek gözüm yemedi açıkçası.
İstikamet belli; kentin kalbi Duomo (ana kilise). Peki bu sefer ayaklarım beni doğruca duomo'ya götürebilcek miydi? Valla götürdü. Yıldız tarihinde bir ilk gerçekleşti ve ilk defa hedefime çok kısa bir sürede ulaştım. Nasıl mı? Duomo'nun çan kulesi sağ olsun.Her yerden görülebiliyor. Bir de şu anda restorasyonda olduğundan renkli renkli de giydirmişler. Sıkıysa görme. Kilise 11.yy'dan kalma romanesk bir yapı. Çan kulesiyse yanılmıyorsam 2 yüzyıl sonrasına ait. İki yıl önce Siena'nın duomosunu nasıl göremediysek bu seferde Modena'nın duomo'sunun çan kulesini restorasyon dolayısıyla göremedik. Varsın göremeyelim ne çıkar. Zaten onca fotoğrafın ne anlamı var ki. Kilisenin iç mekanı tamamen tuğla örgü.Tüm çatlak ve akıtan tonoz çatısıyla tam anlamıyla muhteşem. Bir de iç mekanda ayaksız fotoğraf çekebilmeyi başarabilirsem herşey daha muhteşem olacak ama... İşte tüm
kent bu kilisenin etrafında döne döne kurulmuş. Torino'daki kadar olmasa da yine tuğla yapılar var. Tipik İtalyan mimarisi. Farklı birşeyle karşılaşmadım. En dikkat çekici tarafı kent planı bana kalırsa.Burdaki müze durağımı Estense Galerisi oluşturdu. Bölgenin (Emilia-Romagna)ressamlarının işlerine ev sahipliği yapan müze. Özellikle "Çocuk İsa ile Meryem Ana" temalı onlarca tablo var. Tablolar,freskler,heykeller... Bir de tabi bahsetmeden geçmeyelim Bertoldo di Giovanni imzalı 1491 tarihli,Fatih Sultan Mehmet'i betimleyen "Mehmet II" madalyonu da koleksiyonların arasında.
http://www.galleriaestense.beniculturali.it/pages/galleria.html
İşte Modena maceramız da böylece son buldu.Ne bir Ferrari ne bir Maserati görebildim. Fotoğraflar ayrıntılarıyla yine feyzbuh'ta. Bir dahaki gezimizde buluşmak üzere...
http://www.facebook.com/album.php?aid=9924&l=a0cea&id=1347115609 Modena 1http://www.facebook.com/album.php?aid=9927&l=2cb2b&id=1347115609 Modena 2
Bu şehirde sonbahar yok.Yani bildiğimiz klasik anlamda.Yerlerde ne sararmış bir yaprak ne birşey. Çok tuhaf.Sürekli yağan yağmurdan başka birşey yok sonbaharı hatırlatan. Bu vesileyle yazımı Torino'ya bağlayayım.Çünkü Torino'da,Cenova'nın aksine sonbahar var. Hem de en güzel haliyle. Sokaklar o kadar yaprakla dolu ki, yaprakları çöp torbalarına dolduran görevliye torbayı alabilir miyim diye sormamak için zor tuttum kendimi.Hani filmlerde noelde kar yağmayınca evlerinin önüne köpük vs.dökerler ya benimkisi de o hesap. Biraz sonbahar havası katsak bu şehre fena olmaz. Bir de birşey farkettim.Kafamdaki İtalya imajı tamamen İtalya'nın iç bölgelerinden, daha doğru söylemek gerekirse denizden uzak yerleşmelerinden oluşuyor. Bütün o kendine dönük,çepeçevre sarılmış tarihi merkezler nedense daha cazip geliyor. Deniz kenarı İtalya'ya alışmak biraz zaman alacak gibi.Bunda tuhaf ne var diyebilirsiniz. Tuhaf olan kısım şu; Ben şimdiye kadar hiç denizden uzak bir şehirde yaşamadım ki deniz bana tuhaf gelsin. Ama geliyor işte...






