9.3.09

ANİMELER ÇİFTER ÇİFTER

Cümleye nasıl başlayacağımı bilemediğimden, sanki birşeyler yazmışım da devam etmek için “Yeri gelmişken” diyerek olaya giriyorum.
Yeri gelmişken iki animeden bahsedeyim bari. Biri Chocolate Underground, diğeri Wrath of Ninja (The Yotoden Movie).

Chocolate Underground (チョコレート・アンダーグラウンド), herbiri ortalama 3,5 dakikadan oluşan, 2008 yapımı bir anime. Animenin konusu ingiliz yazar Alex Shearer’ın Bootleg adlı romanından alınmış. Aynı isimle BBC’de çocuklar için mini dizi halinde de çekilerek yayınlanmış. Hiç de klasik olmayan bir maddenin, “klasik” yasaklanma hikayesi üzerine kurulu animede, Sağlık Bakanlığı başta çikolata olmak üzere her türlü sağlığa zararlı kabul ettiği maddelerin kullanımını ve tüketimini yasaklamıştır. Çikolatalı yiyecek tüketen “suçlu”ları bulmak için de özel timler kurulmuştur. Hikayemizin kahramanları Hantori (Huntly), Sumajja ( Smudger) ve Louise okul arkadaşlarıdır ve hepsinin hayatında çikolatanın ve diğer tatlıların özel yeri vardır. Zira Louise, büyükannesiyle birlikte bir şekerleme dükkanı işletmekte, Smudger’ın ailesi pasta işinde çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı, çikolatayı yasakladığından beri başta kahramanlarımız olmak üzere insanlarda mutsuzluk ve huzursuzluk baş göstermeye başlamış, bununla birlikte insanlar yeraltında “yasadışı” yollardan çikolata alışverişine girişmişlerdir. Yasakçı zihniyetin, en nihayetinde çocuk kahramanlarımızın tetiklemesi ile insanların birlik ve beraberliği neticesinde nasıl alt edildiğini anlatan, çikolata sevgim dolayısıyla ve bittabi kısalığı dolayısıyla da öpüp başıma koyduğum “alelade hoş” denilebilecek bir anime. Yalnız izledikten sonra ister istemez çikolata yeme isteği uyandırıyor, uyarırım.

İkinci animemiz 1989 yılında, yönetmenliği Osamu Yamazaki’ye , senaryosu Noboru Aikawa’ya (Kyuuketsu Hime Miyu OAV) ait Wrath of Ninja (The Yotoden Movie). İblis Lord Nobunaga Oda’nın, Iga Ninjalarının üç okulunu ortadan kaldırmaya yönelik planları tıkır tıkır işlerken, bu okullardan hayatta kalmayı becermiş birer kişi, yolculukları sırasında birbirleri ile karşılaşarak, Nobunaga’yı öldürecek yegane şeyin ellerindeki sihirli silahların biraraya getirilip kullanılması olduğunu öğreneceklerdir. Lakin, Nobunaga’yı öldürmek o kadar kolay olmayacaktır. Animede rastladığımız klasik öğe, cinsiyetini yok sayarak erkek gibi davranan kız ninja, bir zamanlar benim gibi Lady Oscar manyağı olan hemcinsim izleyicileri kalbinden vuracaktır diye inanmak istiyorum.
Gaddesu-Sama ’nın "Vampir olsun çamurdan olsun"* dediği gibi, ben de "Ninja olsun çamurdan, hatta taştan olsun" diyorum efendim...
*Sonradan düzeltilmiştir. Hoş ilk halini sildiğim için bi manası olmadı "düzelttim" demenin ama... Gaddesu-Sama'nın içtiği rakının bana gelen kokusuna veriniz hehe:)

4 yorum:

Goddess Artemis dedi ki...

O alıntı yaptığın sözü, Goddess Artemis' Blog'daki vampirlerle ilgili yazılarımdan birine yapılmış bir yoruma yanıt olarak yazmıştım. Ama bir ufak Yeşil Efe "yaş üzüm rakısı"nı devirdikten sonra anımsayamadım + üşendim. Ellerinden öper Shinobi-chan ;o)

Tuğba dedi ki...

Ben de onun için bulamadım sanırım. Zira Allah azaltmasın sizde yorum bol:)) Hemen karıştırayım bakalım. Oh! Afiyet şeker olsun, Gaddesu Sama:)

kişisel depresyon anları dedi ki...

bu animelerden bende niye yok yahu. hemen bir yerlerden bulup buluşturmalıyım...
Ben de akşam yemeği ile başlayayım bari rakıya, canım çekti şimdi :)

Tuğba dedi ki...

Veririz ne dimek! Lakin "bekleyemem" diyene bulması da pek kolay deriz ve animesuki'ye yönlendiririz:) Tercih sizin...

Boş işler bunlar...