6.4.10

KENDİMİ TAKDİMİMDİR A.K.A. GOZDILLA VS. HEDORAH

İdolüm, yenilmez anti-kahraman Gidora ve zaman zaman kendimi aynen böcek gibi hissettiğimden dolayı ister istemez kendisine yakınlık duyduğum Megalon’un hemen ardından, görür görmez kendimle özdeşleştirdiğim çöpten hallice bir canavar olan Hedorah ile Godzilla serisine devam ediyor, uzun süren sessizliklerle oldukça dinlendirdiğimi düşündüğüm beyinlerinizi, şişirmek üzere, vur-kaç taktiği olarak adlandırdığım ilk şokumu veriyorum a.k.a Paparazziler hazır olsun; Blog tarihimde ilk defa fotoğrafımı yayınlıyorum!
İlk şoku atlatanlarla (Ne? Sadece 5 kişi mi?) yola devam ediyoruz sevgili okuyanlar…

Hedorah karakterinin (ne biçim karakterse artık sorgulamıyoruz onu) bir Godzilla filminde ilk kez görünmesine rağmen tuhaftır, filmdeki oyuncuların, Hedorah sanki kırk yıldır varmış gibi bir tanışıklık içinde olmaları takdire şayan doğrusu. Kirlenen dünyaya ilahi bir uyarı niteliğinde, denizde ne kadar çerçöp, radyasyon varsa yiyerek büyüyen güzeller güzeli Hedorah (bana benziyor diye demiyorum), yaşamı tehdit etmeye başladığı an, bu defa kendi isteği doğrultusunda hareket eden Godzilla’yı karşısında bulacak, film, Godzilla’yı, insanoğlunu iplememesi gibi özellikleri dolayısıyla seven benim gibi bünyelerde hayal kırıklığı yaratacaktır.

Denizdeki bu değişimi, eciş bücüş olmuş balıkların izini sürerek izleyen bir bilim adamı ve veled-i zurna oğlunun etrafında döndüren filmin kendimce asıl bombası, filmin açılışından sonuna kadar fırsat bulduğu her an izleyicinin kulaklarını ‘dolduran’ şarkısı. Oyuncu Keiko Mari tarafından seslendirilen, “kuşlar balıklar hep telef oldu” alt metinli şarkının hedef kitlesi kim inanın bilmiyorum. Daha açık söylemek gerekirse, son derece çocuklara yönelik bir havayla seyreden şarkının icra ediliş şekli, 70’lerin dumanlı kafalarıyla fazla haşır neşir olmuş olacak ki, bu durumda film ekibinin tümünün kafalarının iyi olduğunu iddia ederim, çekinmem. Hoş dumanlı kafa derken aslında balıklı kafa demek istemiştim: Bkz. Alttaki foto…

Keiko Mari-Save The Earth (Hiç işim olmaz valla!)
Her neyse… Sonuçta kendi kendine gelin güvey olarak Hedorah’ya karşı siper alan Godzilla, elektrik vermek suretiyle Hedorah’yı ortadan kaldırmaya yeltenen askeri güce destek olacak, üstelik bunu yaparken ne olduğunu tam anlamadığım ama birleşerek çoğalma etkisi gösteren Hedorah’nın çoluğunu çocuğunu da ortadan kaldırarak sülaleye son verecektir. Bu esnada Godzilla, tıpkı bir önce değindiğim Godzilla vs. Megalon’daki insani dövüş hareketlerini sergilemekten de kaçınmayacaktır.
1971 tarihli, Hedorah’nın ilk defa Toho Stüdyolarını ziyaret ederek ekranlara çıktığı film, hepitopu 3 filmlik bir filmografiye sahip bir yönetmenin, Yoshimitsu Banno’nun elinden çıkma. Bu durum da sanıyorum, filmin neden böyle dandikus olduğunun yanıtını arayan seyirciye doyurucu bir cevap veriyor. Üstelik Keiko ablanın 2de1 ortaya çıkarak seslendirdiği “Kaese bıdıbıdı” diye başlayan şarkının sözlerini de yönetmen yazmış. İlk defa bir Godzilla filminde animasyon sahnelerin bulunması gibi ilke de sahip film. Ne kadar yermeye çalışırsam çalışayım Godzilla filmografisi içerisinde kendine has özellikleri barındıran sıra dışı bir film Godzilla tai Hedora.
Sizlere, "Hedorah'nın karnından doğan Hedorah" isimli, filmi seyretmeyenlere oldukça anlamsız gelebilecek ama seyredenleri, Godzilla'nın Hedorah'nın sülalesini yokettiği sahne dolayısıyla anlamın dibine vurduracak şarkıyla ve elbette filmden kırptığım sahnelerle veda ediyorum.

Yanılmıyorsam bu filmde Godzilla'ya hayat veren Bay Nakajima (evet adını unuttum!)

Keiko Mari ablanın aklıma durgunluk, cinsiyetim gereği cüzdanıma da kaşıntı veren süper elbisesi.
Siyah-beyaz fotoları internetten buldum ama hangi siteden buldum not etmemişim salak gibi. yuhalayın çekinmeyin... Ama büyük olasılıkla bir Japon sitesiydi...

"Denizden babam çıksa yerim" diyenler için geliyor; sıkıysa bunu yiyin!



Gün batımında romantik Godzilla...

Hedorah'nın özü; çer end dı çöp

Merivenden assolist gibi dökülen(!) Hedorah'nın pisliğine bulaşan minik kedicik. Filmin jeneriğine baktım "kediye zarar verilmemiştir" yazısı var mı yok mu diye ama birşey anlamadım. Bittiniz OOlum siz!

Sofradan yeni kalkmış Godzilla ağzının suyunu siliyor! Koskoca Godzilla'yı ne hale düşürdünüz boyu posu devrilesiceler!..

Çok fotojenik çıktığımdan bu fotoğrafımı da sizlerden esirgemek istemedim doğrusu.

Havagazı teknolojisiyle havalanan Godzilla a.k.a. Havan kime Godzilla?




Buna da yorum yapamiciğim! Yuh diyorum, daha ne diyeyim...

Not: Çok sevgili dostlar, keşke sizlere illallah getirtme pahasına daha uzun yazabilsem, ama şu sıralar ne vaktim ne de takâtim var. Dolayısıyla bir süre daha böyle yavaş tempoda ilerleyeceğim sanırım. O halde dağılalım ama arada bir ses verin yahu. Bu kadar da sinsi olunmaz ki!

2 yorum:

karakacak1953 dedi ki...

Merhaba Tuğba san
Bahsettiğiniz 'Godzillah Hedorah'a karşı' vizyonda izlemedim.Ozamanlar Japonyada 'kougai' denilen hava ve su kirlenmesi söz konusu oluyordu.
Hedorah bundan kaynaklanmıştır.
Hedorah'ın fotoğraf bence fena değil.
Godzillah'ın uçması pek iyi görünmüyor.Komiktir.

Tuğba dedi ki...

Selam Masakuni-san,
70'lerin başında Godzilla'nın kafası da dumanlıydı herhalde. Bu nedenle tuhaf hareketler yapmaktan kaçınmamış. :-)

Boş işler bunlar...