6.12.08

L'ULTIMO UBU-CUMA GECESİNİN KAHRAMANI

Mimarlık fakültesinin hemen yanında bir tiyatro;Teatro Della Tosse. Küçük bir salon. Oyun itibarıyla daha da küçültülmüş bir sahne. Tebeşirle üzerine sütunlar,pencereler,kornişler çizilmiş, siyah kırmızı ağırlıklı tahta dekor. Altlı üstlü kukla sahnesi. Göbeği ilerden giden tam manasıyla "Malın gözü" "Padre Ubu". Azıcık fettan, malın gözü olma konusunda kocasından hiç de geri kalmayan "Madre Ubu". Hikayemiz Padre Ubu'nun(resimde soldaki kukla) Polonya kralını öldürme planıyla başlıyor.Madre Ubu'yla(resimde sağdaki) enine boyuna tartışıyorlar. Yandaşlar edinip arzuladıkları plana ulaşıyorlar. Padre Ubu elinde merdane!!(küçük merdanemi hatırlayan var mı? Şimdi yaklaşık 100 kat büyüğü var elimde) polonya kralı'nı, kafasına vura vura öldürüyor. Olay örgüsü burada biraz dramatikleşiyor. Kocasının ölüsünü gören kraliçe de oracığa yığılıveriyor. Hem anacığını hem babacığını kaybeden polonya prensi-ki diğer kuklaların yanında bit gibi duruyor- Padre Ubu'dan intikam almak için oracıkta yemin ediyor. Buraya kadar sanki çok ciddi bir hikayeymiş gibi anlatmış olabilirim. Hikaye evet klasik, ama son derece eğlendirici. Şimdiye kadar hiç sıkıcı bir kukla oyunu görmedim zaten. Kuklaları sadece üç kişi oynatıyordu. Diyaloglar önceden kaydedilmiş. Yalnızca arada bir oyun anlatıcısı konumundaki oyuncu-oyunun aynı zamanda yönetmeni olan-elinde bir mektupla çıkagelip oyunu kesiyordu. Sonuç; bir gün daha böylece bitiverdi..........

Hiç yorum yok:

Boş işler bunlar...