25.12.08

BİR EMILIA-ROMAGNA ÜÇLEMESİ

1. İKİ KULE
Sabah gene saat 4'te uyandım.Zira 5.58'deki treni yakalayacağım. Telefonun alarmına Leonard Cohen-Suzanne'i yerleştirmişim.Dolayısıyla kendime gelmek uzun zaman aldı. Böyle biri mırıl mırıl bişeyler söylüyor ama uykuyla uyanıklık arasında kendime gelemedim bir türlü.Neyse sonuçta yakaladık treni. İstikamet Bolonya! İnternetten kontrol ettiğime göre önümüzdeki üç gün Emilia-Romanya bölgesinde hava açık veya az bulutlu ama güneşli. Trende koltuğa konuşlandım. Yeni bir çizgi roman denemesi yapıyorum; "DAGO". Sardı. Bilahare yazarım sonra. Bolonya'ya kadar üç buçuk saat var.Şimdi, benim italyancayla bile bu kadar saat boyunca tek bir çizgiroman yetmez. Dolayısıyla çizginin bittiği yerde yine çizgi başlar. Yani LOCOROCO 2. Yeri gelmişken oyundan da bahsedeyim bari. Yeni şeyler eklemişler Loco'ya. Mesela su altında hareket edebiliyorsun. Sonra yeni karakterler var bir sürü. Zevk zevk üstüne yani.Yalnızca birinci oyunda istediğimiz zaman fotoğraf çekebiliyorduk ya bunda çekemiyoruz maalesef.Neyse Bolonya'ya geri dönelim. İstasyondan iner inmez sur kalıntısı. Güzel bir başlangıç yaptık sanırsam. Peki devamı gelecek miydi? Ayaklarım beni bu sefer ne kadar taşıyabilecekti? Hava şartları cidden el verişli miydi? Burda ne gibi abukluklarla karşılaşacaktım? Hepsi şimdi ve az sonra...Ne diyordum?.. Aslında yazacak pek birşey yok! Bolonya hakkında ne diyebilirim ki? Hmm...Dur dur var diyeceklerim. İyice saldım.Yanıma ne tuğla rehberimi ne başka birşey aldım. Cimriliğim tuttu harita falan da almadım parayla:) Tren istasyonunda turist ofisi var.Harita işini ordan hallettim. Verdim kendimi büyük caddeye(Via dell'Indipendenza).Doğru kentin kalbi Maggiore meydanına. Meydana varmadan bu cadde üstündeki bir mağazaya deyinmek istiyorum. H&M; giyim mağazası. Türkiye'de yok sanırım ama ünü var. Ürünlerdeki etiketlerin bir çoğunda MADE IN TURKEY yazdığı için merak edip araştırmıştım. Kısacası gençlerin çok tuttuğu bir mağaza.Bolonya'dakinin önünde de açılmasını bekleyenlerin kuyruğu vardı. Tuhaf geldi niyeyse...Kısa keselim sıkıldım. Bolonya'da görülecek ne var? Maggiore meydanındaki yapılar tabiki. Buranın ana kilisesi San Petronio ilginç tuğla örgüsüne sahip. Bizdeki kirpi saçak örgüsü kilisenin dış cephesininde kullanılmış. Bir de yapının apsidinin her iki yanındaki köşe pencereleri ilginç.Yapının tamamen dışından bahsediyorum çünkü içine girmek sırt çantam dolayısıyla nasip olmadı. Kapıda sırt çantasıyla içeri giremezsiniz diyen görevliye bir süre boşboş baktıktan sonra peki amca ama çantamı nereye bırakabilirim diye sorduğumda "Ben bilmem beyim bilir" tarzı bir yanıtla karşılaştığımdan kös kös uzaklaştım oracıktan. Yorum yapmıyorum. Bu tedbirin amacı 1980'deki tren istasyonunda gerçekleşen terorist bombalama eylemine dayanıyor olabilir. Aynı şekilde Milano'nun Duomo'suna girerken de jandarmalar sırt çantalarını didik didik ediyorlar. Asıl sorun şu; Sırt çantasının günahı ne? Hele günümüzde sırt çantası bu kadar damgalanmışken içeriye aynı işlevi görebilecek büyüklükte yandan asmalı bir çantayla girsem ne farkedecek sorarım sana ey okuyucu? Dünyadaki tek akıllı ben olmadığımdan gayrı kapatıyorum bu konuyu. Bolonya'da şehir merkezinden ziyade varsa surları aramak üzere şehir etrafında dolandım daha çok. Peki bulabildim mi? Örtü altında da olsa,sadece kapılardan ibaret de olsa buldum. Mutlu muyum? Sayılır...Tüm kapılar şu an restorasyonda olduğundan sadece fotoğraflarını görebildim. Sevgili okuyucum(Okumaya tenezzül ettiysen buraya kadar tabi) sana iki tekerli bir tavsiyem olacak.Bu gezi sırasında bisiklet kullan.Böyle bir şansın varken niye tepesin? Yalnız bir uyarıda bulunayım. Bolonya'da öyle ayrılmış bisiklet yolu fazla yok.Saldım çayıra mevlam kayıra durumu mevcut. O açıdan dikkatli ol.Hoş bir sonraki durağım Ferrara ve Ravenna'da da bisiklet yolları Torino ya da Modena'daki kadar net değildi ya. Uzatmayayım, iki kule ile bağlantımıza gelelim. Kentin diğer önemli unsuru hatta simgesi Asinelli ve Garisenda kuleleri. Bu kulelerden biri eğik.Gittikçe de eğiliyor. Şu anda da güçlendirmesi çalışması yapılıyor onunla ilgili. Bolonya ile söyleme kistediğim birşey var mı başka? Sanırım yok. İki kule olayını burda tamamlayarak "Kent Kardeşliği" olayına geçmek istiyorum;yani FERRARA'ya.
2.KENT KARDEŞLİĞİ
Hava kararmadan Ferrara'ya geçmek istiyorum çünkü burada konaklayarak ertesi gün Ravenna'ya geçeceğim. Peki niye Ferrara'da kalıyorum?Çünkü ne Bolonya'da ne Ravenna'da uygun bir hostel bulabilmiş değilim. Tek hostel Ferrara'da var. Student's Hostel Estense. Gecesi 15 euro.Yazıyorum çünkü beğendim. Hem ucuz hem ferah hem de temiz(tek geceden ne anladıysam işte o kadar).Bir de tabi tarihi yapı.Tavanları kalemişli.Bir yerde tavanı ahşap kirişli.Kapılar çok hoş ahşap.24 saat açık. Arkada da karanlıktan pek göremedim onun için yalan olmasın ama bahçesi var. Yeter mi bu reklam. İyi işte yolunuz buralara düşerse tavsiye ediyorum. Neyse efenim vardık Ferrara'ya hava kararırken. Görülecek yerleri gördük; Duomo,meydan,Estense kalesi,tipik sokaklar vs. Asıl macera sabahtı ama. Sabahın karanlığında ve deli gibi sisinde kent mezarlığına gittim. 15.yy'dan itibaren mezarlık olarak değil de manastır olarak kullanılan mezarlık sis altında muhteşemdi. Evet itiraf ediyorum biraz korktum ama bu bacaklarımı yıldırmadı. Acayip bir atmosfer altında müthiş bir deneyim yaşadım. Hava aydınlanmaya başlarken bu sefer hem Ravenna trenine yetişme derdim var hem de gitmeden surları görmek istiyorum.Tavsiye geliyor;Bisiklet diyorum sana ya niye anlamıyorsun. Tren istasyonuna en yakın sura nasıl ulaşırım sorusundan yola çıkarak vardım surlara. Ama hani sur? Bu muymuş? Dikkatli bakayım bi daha. Gerçekten bu mu??? Hayal kırıklığı.Halbuki haritada-özellikle eski haritasında-nasıl görkemli görünüyor. Buraya gelip vaktiniz varsa bisikletle surların etrefında gezmeniz hoş olabilir diye düşünüyorum.Tüm bu kalıntılar yeşillendirilip bisiklet ve yaya yoluyla çepeçevre sarılmış Dolayısıyla güzel bir gezi mekanı yaratılmış. Çok mu uzadı bu yazı? Ama bitmedi ki daha. Ferrara ile ilgili son bir kaç şey söylemek istiyorum. Kente ilk girdiğiniz andan itibaren kendine özgü özellikleri var. Mesela burda da ahşap kepenkler var ama daha çok pencereler dıştan kırmızı örtülerle kapatılıyor. Yollar genelde yuvarlak hatlı(dere taşları?ya da podima örgü) taşlarla yapılmış.Dolayısıyla ayağınızın altında hissediyorsunuz güzel güzel. Masaj desem yer misiniz? Tuğla örgüsü yapılar çeşit çeşit.Giriş katları hafif eğimli yapılar var. Sonra ahşap strüktürlü klasik ortaçağ yapılarına rastlamak mümkün. Oh trene geç kaldım. Bekle beni Ravenna...
3.TUĞBA'NIN DÖNÜŞÜ
Sis kalktı ama hava güneşli değil. Hey gidi internet yanılttın beni gene. Emilia-Romanya bölgesi orta İtalya'ya tekabül ediyor.Dolayısıyla kıyı bölgelere göre daha soğuk.Ben de bunu en derin haliyle hissedebiliyorum. Neyse ki yağmur ya da kar yok. Çok sevgili Ravenna, 5. yüzyılın Bizans kenti, mozaikler kenti. Tarihi bilgi isteyen kitap okusun lütfen. İnternet değil kitap oku! Şimdi Ravenna'da izlediğim yolu anlatayım. Bu sefer elimde harita yok PSP'de var. Zaten turist ofisini bulamamışım kaldı ki istasyon yakınında değil. Sokaklardaki haritalara bakıyorum çoook uzakta. Dolayısıyla hem sokak haritalarını izleyeceğim hem psp'dekinden yararlanacağım. İlk istikamet Ariani Vaftizhanesi. Tüm kentteki mozaikleri görebilmek için topluca bir bilet yapmışlar 8.50 euro değerinde. Öğrenci indirimi de görülmeye değer!! 1 euro'cuk indirim. Olsun o da bişeydir. Bu biletle beş yer görebiliyorsunuz. İlki işte bu 5. yy'a ait vaftizhane.Kubbe merkezinde İsa'nın vaftizini betimleyen mozaiğiyle meşhur. Tanıdık öğeler; Kırmızı-yeşil porfirler, sütun başları. İkinci yapı 6.yy'a tarihlene San Vitale kilisesi ki içlerinde en muhteşemi. O kadar fotoğraf çektim çoğu net ama gel gelelim birbirlerine karşılıklı konumlandırılmış İmparator Jüstinyen ile İmparatoriçe Theodora'yı çektiğim fotoğraflar net değil! Bu işte bir gariplik var. Ben çözemedim. Biraz sinir oldum ama neyse...Sonra üçüncü durak pek durak sayılmaz ama San Vitale'nin bahçesindeki Roma imparatoriçesi Galla Placidia'ya ait mozale. Dördüncü durak Sant'Appollinare Kilisesi.Yine 6.yy'a ait. Tüm bu yapıların içerisinde 1 euro ile çalışan mekanın tarihini anlatan makineler var. Baktım cüzdan ful bozuk para dolu ve nasıl ağır. Sen misin İtalya marketleri beni bozuk para yağmuruna tutan al sana al sana diyerek attım makinenin içine tüm bozukları. Tabii de şöyle bir sorunum var. Dinlerken dikkatim dağılıyor. Bir de italyan aksanıyla ingilizce konuşan biri varsa gitti benim yarım odaklı konsantrayon.Beşinci ve son durağa geldik;Arcivescovile müzesi ki burda bir dur demek istiyorum.Çünkü kendimi son derece kandırılmış hissediyorum. A içeri girdim;biletimi delen görevli "Sadece bir oda" dedi.Peki dedik. Zaten sadece bir oda açık. Orda da toplasan 6 tane eser var. Müzenin gerisi nerde? Bilmiyorum ve artık sormuyorum. Hatta mümkünse müze gezmek istemiyorum bir süre:) Gelelim Tuğba'nın Dönüşüne. Ne çilem varmış. Önce bindiğim tren 100 dakika rötar yaptı. Sonra yönünü Cenova'dan Torino'ya çevirdi. Aa nasıl yani demeyin.Burda normal sayılıyor. Ya o sıra müzik dinliyor olup da anonsu duymasaydım ne yapacaktım? Neyse apar topar Piacenza'da indim. Of o da nesi? İstasyon dopdolu. Tüm trenler rötarlı. Cenova'ya gidecek tren bir buçuk saat rötar yapmış. Hava soğuk.Nasıl küfrediyorum. Bekle bekle vakit geçmiyor. Burdaki toplu taşımanın böyle bir sorunu var. Mesela otobüsler çok dakik.Trafik falan olmadığı sürece. Zaten her istasyonda geliş saatini gösteren tabelalar var. Ama hem otobüsler hem trenler siz bindikten bir kaç durak sonra istikametini değiştirebiliyor. İtalyanca anlamıyorsanız ya da kaçırdıysanız anonsu vay halinize. Onun için eğer insanlar toplu halde aşağı iniyorsa direk onlarla inin.Bir kere benim başıma geldi hem de geç bir saatte sonra küfrede küfrede yürümek zorunda kaldım. Neyse iyi küfrettim.
İşte böyle okuyucu; gidişim muhteşem ama dönüşüm yalan oldu:)
Fotolar için http://www.facebook.com/album.php?aid=11769&l=e8f56&id=1347115609 Ravennahttp://www.facebook.com/album.php?aid=11766&l=33029&id=1347115609 Ferrarahttp://www.facebook.com/album.php?aid=11763&l=efa2f&id=1347115609 Bolonya

3 yorum:

Tuğba dedi ki...

Birşey daha yazacaktım Ferrara ile ilgili unutmuşum.Bari buraya ekleyeyim. Elimdeki haritanın gösterdiği,internette de hayalet şeklinde bulunan Museo dell'Illustrazione (İllüstrasyon müzesi) yerinde mevcut değil. Akıbetini bilmiyorum doğrusu. Bi de sokak aydınlatması öyle loştu ki elektrik tasarrufu mu yapıyordur Ferrara nedir anlamadım.

Sinematik dedi ki...

Bolonga da hosteller vardi aslinda gecesi 15-20 euroya ama bulmasi kolay degil nette pek cıkmiyor sonucu. Ferrara yerine Bolognada gece kalmani tavsiye ederim. Gecesi ve sehir merkezi daha iyi sonucta.

Bu arad Dagoyu hiç sevmem onuda belirtmeden gecemeyecem. Bir daha ki sefere Bolognada rehberlik yapariz sana :D

Tuğba dedi ki...

Yorumu ancak gördüm. Özür:)) Dago'yu hem ekonomik hem taşıma nedeniyle bıraktım zaten:) Bologna hostellerine gelince dediğin gibi nette çıkmıyor. Benim gibi tavuklarla birlikte uyuyan biri için gecesi çok önemli olamıyor maalesef bir şehrin. Ama sizin şu etkinilklere gelmek isterdim bir kere de olsa...:)

Boş işler bunlar...